Son günlerde koronavirüs (Covid-19) salgını kapsamında alınan bazı tedbirler sonucunda özellikle işini kaybeden ve/veya yardıma muhtaç duruma gelmiş kişilere destek sağlamak amacıyla bazı büyükşehir belediyelerinin başlattığı bağış ve yardım toplama kampanyalarının yasal olup olmadığı konusunda tartışmalar bulunmaktadır. Bu tartışmalar konunun yasal dayanağının irdelenmesini gerektirdiği gibi bağış ile yardım arasındaki farkın da irdelenmesini gerektirmektedir.
1- Belediyelerin bağış alma ve sosyal yardım yapma yetkisi
Belediyelerin görev ve yetkileri 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda düzenlendiği gibi bağış alma ve sosyal yardım yapma yetkisine ilişkin düzenlemeler de söz konusu kanunda yer almaktadır.
Söz konusu kanunun 15’inci maddesinde “Belediyenin yetkileri ve imtiyazları” arasında “bağış kabul etmek” de sayılmıştır. Kanunun “Belediyenin gelirleri” başlıklı 59’uncu maddesinde de “bağış gelirleri” belediyenin gelirleri arasında sayılmıştır. Aynı kanunda (Md. 60) “Dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile engellilere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar” ile “Şartlı bağışlarla ilgili yapılacak harcamalar” da belediyenin giderleri arasında sayılmıştır.
Yapılan bağışın şartlı veya şartsız şekline ve prosedürlerine de söz konusu kanunda yer verilmiştir.
Kanuna göre şartsız bağışları kabul etmek belediye başkanının yetkisinde iken şartlı bağışları kabul etmek belediye meclisinin yetkisinde bulunmaktadır. Öte yandan, söz konusu kanuna göre şartlı bağışların haczedilmesi yasal olarak mümkün değildir.
Öte yandan, kanunun 14’üncü maddesinde “sosyal hizmet ve yardım” belediyenin görev ve sorumlulukları arasında sayılmıştır. Kanuna göre, bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanma yetkisi belediye başkanına aittir. Yukarıda irdelenen kanun hükümlerine göre belediyelerin şartlı veya şartsız bağış alma, kabul etme ve bu bağışları sosyal yardım ve hizmetlerde (şartlı bağışlarda şart kılınan yerlere) harcama görev ve yetkisi bulunmaktadır.
Belediyeye yapılan bağışın sadece koronavirüs salgını kapsamındaki tedbirlerden etkilenen kişilere harcanması şartına bağlı olarak yapılan şartlı bağışların nasıl harcanacağı ile ilgili düzenleme ise 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nda yer almaktadır.
Söz konusu kanuna göre;
– Kamu yararına kullanılmak üzere kamu idarelerine yapılan şartlı bağış ve yardımlar, idarenin üst yöneticisi (belediyelerde belediye başkanı) tarafından uygun görülmesi halinde, bütçede açılacak bir tertibe gelir ve şart kılındığı amaca harcanmak üzere açılacak bir tertibe ödenek kaydedilir. Bu ödenekten amaç dışında başka bir tertibe aktarma yapılamaz.
– Bu ödeneklerden malî yılsonuna kadar harcanmamış olan tutarlar, bağış ve yardımın amacı gerçekleşinceye kadar ertesi yıl bütçesine devir olunarak ödenek kaydedilir.
– Bağış ve yardımlar, kullanılmadığı veya amaç dışı kullanıldığı için geri istenildiği takdirde, bütçeye gider kaydıyla ilgilisine geri verilir. Şartlı bağış ve yardımın zamanında kullanılmaması nedeniyle doğacak zararlar ile amaç dışı kullanım nedeniyle yapılan harcamalar sorumluluğu tespit edilenlere ödettirilir.
2- Yardım toplama düzenlemesi
Birey ve kurumların yardım toplayabilmesine ilişkin düzenleme ise 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’nda yer almaktadır.
Söz konusu kanuna göre;
– Kamu yararına uygun olarak, amaçlarını gerçekleştirmek, muhtaç kişilere yardım sağlamak ve kamu hizmetlerinden bir veya birkaçını gerçekleştirmek veya destek olmak üzere gerçek kişiler, dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler yardım toplayabilirler.
– Yardım isteğe bağlıdır. Kişi ve kuruluşlar yardımda bulunmaya zorlanamaz.
– Kişiler ve kuruluşlar, yetkili makamdan (yardım toplama faaliyeti bir ilin birden fazla ilçesini kapsıyorsa o ilin valisi, bir ilçenin sınırları içinde ise o ilçenin kaymakamı) izin almadan yardım toplayamazlar.
Sonuç
Yukarıda irdelenen mevzuat hükümlerine göre belediyelerin şartlı veya şartsız bağış toplama ve bunları sosyal yardımlar için kullanma yetki ve görevi bulunmakla birlikte yardım toplaması yetkili makamın (vali, kaymakam) iznine bağlı bulunmaktadır.
Bu noktada tartışmanın düğümü vatandaşların yardıma muhtaç kişiler için büyükşehir belediyelerine yaptıkları ayni ve nakdi ödemelerin bağış mı yoksa yardım mı olduğu noktasında bulunmaktadır.
Ülke olarak zor dönemden geçtiğimiz şu dönemde önemli olan husus yardıma muhtaç kişiler için toplanan kaynakların kim tarafından toplandığı ve “bağış” veya “yardım” olarak nitelendirilmesinden ziyade bunların gerçek hak sahiplerine prosedürlerine uygun ve şeffaf şekilde ulaştırılması ve sorunların çözümüne katkıda bulunmasıdır.
Sağlıklı ve ferah günlere kısa zamanda kavuşmak dileğiyle.
0 yorum