Zaman zaman bazı kamu görevlilerinin birden fazla şirket veya kurumdan huzur ücreti aldıkları ve/veya aldıkları huzur ücretlerinin çok yüksek olduğu yönünde kamuoyunda tartışmalar yaşanmaktadır. Kamu görevlilerinin huzur ücreti almalarına imkan veren yönetim kurulu, komisyon, heyet vb. organlarda hangi kriterlere göre görevlendirildiği ve huzur ücretinin miktarı göreceli olmakla birlikte görev yapılabilecek şirket ve huzur ücretlerine ilişkin bir takım yasal düzenlemeler bulunmaktadır.
1. Kamu görevlileri kamu şirketlerinde görev alabilir mi?
Kamu görevlileri genellikle 657 sayılı Kanun kapsamında olduğundan söz konusu kanunda düzenlenen kısıtlama ve yasaklara tabi bulunmaktadır. Kanunda yer alan yasaklardan biri devlet memurunun ticaret müesseselerinde görev yapamaması ve kendi asli görevinin dışında aynı zamanda ikinci bir görevi yürütememesidir.
Söz konusu kanunun 28. maddesinde aynen şu hüküm bulunmaktadır:
“Memurlar Türk Ticaret Kanunu’na göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç).”
Görüldüğü üzere, devlet memurları kural olarak şirketlerde görev alamamakla birlikte asli olarak görev yaptıkları kurumların iştiraklerinde (şirketlerinde) kurumlarını temsilen görev alabilirler. Şirketlerin temsil organları anonim şirketlerde yönetim kurulu, limitet şirketlerde ise şirket müdürü (birden fazla şirket müdürünün bulunması halinde müdürler kurulu) şeklindedir. Dolayısıyla, 657 sayılı Kanun’un 28. maddesinin “Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç” şeklindeki parantez içi hüküm gereği, bir kamu idaresinin 657 sayılı Kanun’a tabi personelinin bu kamu idaresine ait anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeliği, limitet şirketlerde ise şirket müdürlüğü görevlerini yürütmesi yasal olarak mümkün olup bu personelin kamu şirketlerinde söz konusu görevler dışında genel müdür, birim müdürü vb. unvanlarla herhangi bir icrai veya istişari görev alması ise yasal olarak mümkün değildir. Zira, 657 sayılı Kanun’un 28. maddesinin “(Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç)” şeklindeki parantez içi hükmü devlet memurlarına sadece görevli oldukları kurumların şirketlerinde kurumlarını temsilen yani şirketlerin temsil organlarında görev verilebilmesine imkan vermiştir. Söz konusu organlarda görev yapan kamu personeline huzur ücreti ödenmesi yasal olarak mümkündür.
Kamu görevlisinin şirketin temsil organları dışındaki birimlerinde görev yapması 657 sayılı Kanun’un ikinci görev yasağı hükümlerine de aykırılık teşkil etmektedir. 657 sayılı Kanunun ikinci görev yasağı ve bu yasağın istisnalarına ilişkin hükümlerine göre devlet memurunun asli görevinin yanı sıra veya asli görevini bırakarak kamu şirketlerinde icrai görev alması yasal olarak mümkün olmadığı gibi bu gibi görevler karşılığında kendisine kamu idaresi bütçesi veya şirket hesabından herhangi bir ödeme yapılması yasal olarak mümkün değildir. Nitekim, emsal Sayıştay kararlarında da memurunun asli görevini aksatmasına yol açan ikinci görev yapması (kurum içi veya kurum dışı) halinde asli görevine ilişkin maaş ve diğer özlük haklarının ödenmeyeceği ve ödenen tutarların kamu zararı olarak değerlendirileceği belirtilmiştir.
Öte yandan, 657 sayılı Kanun’a tabi kamu görevlilerinin sadece görev yaptıkları kamu idarelerinin iştiraki bulunduğu şirketlerin yönetim ve temsil organlarında görev alması mümkün olup, görev yaptıkları kamu idaresinin sermayesine iştirakinin bulunmadığı kamu şirketlerinde herhangi bir sıfatla görev almaları yasal olarak mümkün değildir. Örneğin, sermayesi tamamen belediyeye ait olan bir şirketlerde kamu görevlisi sıfatıyla sadece belediye personelinin görev yapması mümkün olup, kaymakam, vali, vali yardımcısı, il müdürü, ilçe müdürü gibi diğer kamu idarelerinde görev yapan kamu personelinin belediye şirketlerinin yönetim ve temsil organlarında görev yapması 657 sayılı Kanun’a göre yasal olarak mümkün değildir.
Memurun 657 sayılı Kanun’un yukarıda belirtilen hükümlerine aykırı şekilde kamu şirketinde veya herhangi bir şirkette görev yapması kendisine ödenen huzur ücretlerinin kamu zararı olarak geri tahsil edilmesini gerektirdiği gibi disiplin cezasını da (kademe ilerlemesinin durdurulması) gerektirmektedir. Memurun bu görevi üst makamların görevlendirmesi ile ifa etmesi kanuna aykırılığı ortadan kaldırmaz. Zira, 657 sayılı Kanun’a göre memurun kanuna aykırı göreve itiraz etme imkanı bulunmaktadır.
2. Kamu görevlileri birden fazla şirket/kurumda kurul üyeliği görevi yapabilir mi?
657 sayılı Kanun’un yukarıda belirtilen hükümlerinden, kamu görevlilerinin istisnai durumlarda kamu şirketlerinde görev alabileceği anlaşılmakla olmakla birlikte bir kamu görevlisinin birden fazla kamu şirketi veya kurumunda görev alıp alamayacağı konusunda Kanunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Söz konusu düzenleme 631 sayılı KHK’da yer almaktadır.
Zikredilen KHK’ya göre, memurlar ve diğer kamu görevlilerinden, kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyelikleri ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alanlara, kurum içi ve kurum dışı ayrımı yapılmaksızın bu görevlerinden sadece biri için ücret ödenebilir. Bu bağlamda, örneğin, bir kamu idaresinin sermayesine iştirak ettiği anonim şirketlerden birinin yönetim kurulunda, bir diğerinin de yönetim kurulu veya denetim komitesinde üye veya başkan olarak o kamu idaresini temsilen görevlendirilen memur veya diğer kamu personeline bu iki şirketteki görevlerinden sadece biri (kendisinin seçtiği) için ödeme yapılacaktır.
Söz konusu KHK ile getirilen sınırlama sadece 657 sayılı Kanun’a tabi memurlar için değil, statüsü ne olursa olsun tüm kamu görevlileri için de geçerlidir.
3. Kamu görevlilerine ödenecek huzur ücretinin tavanı (üst limiti)
Huzur ücretinin miktarı genellikle ücreti ödeyen şirket veya kurum tarafından belirlenmekle birlikte kamu şirketlerinde ödenecek huzur ücretlerine “Bazı Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında Görevli Yönetim, Denetim Ve Tasfiye Kurulu Üyelerinin Ücretleri İle Sözleşmeli Ve Kapsam Dışı Personele Uygulanacak Taban Ve Tavan Ücretlerin Tespitine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı (Karar Sayısı: 2393)” ile sınırlama getirilmiştir.
Söz konusu karara göre, belli bazı istisnalar dışında, sermayesinde kamu payı bulunan şirketlerde yönetim kurulu üyelerine net 3 bin 335 TL, yönetim kurul başkanına bu ücretin iki katı, denetim kurulu üyelerine ise yönetim kurulu üyeleri belirlenen ücretin 3/4’ünü geçmeyecek şekilde huzur ücreti ödenebilir. Söz konusu tavan tutarlar 2018 yılı için belirlenmiş tutarlar olup kararda sonraki yıllar için bu tutarların memurlara sağlanan maaş zammı oranı ölçüsünde arttırılarak ödeneceği belirtilmiştir.
Sonuç
Kamu görevlilerinin huzur ücreti almalarının yasal dayanağı bulunmakta birlikte bu konuda bazı kısıtlama ve sınırlamalar da bulunmaktadır. Yukarıda irdelenen yasal düzenlemelere göre;
– Kamu idarelerinin 657 sayılı Kanun’a tabi personelinin kamu şirketlerinin sadece yönetim ve temsil organlarında (Anonim şirketlerde yönetim kurulu, limitet şirketlerde şirket müdürlüğü) görev yapması yasal olarak mümkün olup, bu personelin söz konusu organlar dışında bu şirketlerde herhangi bir görev alması yasal olarak mümkün değildir.
– 657 sayılı Kanun’a tabi kamu personeli sadece görev yaptıkları idarelerin hissedar bulundukları şirketlerin yönetim organında görev alabilir. Bu personelin görev yaptığı kamu idaresinin hissesinin bulunmadığı şirketlerde herhangi bir görev alması yasal olarak mümkün değildir.
– Kamu şirketlerinin yönetim ve temsil organında görev yapan kamu personeline şirket tarafından sadece huzur ücreti ödenebilir.
– Ödenecek söz konusu huzur ücretlerinin miktarına 2393 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile üst limit (tavan) konulmuştur.
– Kamu personelinin asli görevinin yanı sıra kamu şirketlerinin yönetim organı dışındaki birimlerinde görev yapması yasal olarak mümkün olmadığı gibi kendisine şirket veya kamu idaresi tarafından ücret veya başka adlarla ödeme yapılması da yasal olarak mümkün değildir.
Kamu personeli arasında hakkaniyetin sağlanması ve kamuya olan güvenirliğin arttırılması açısından, kamu görevlilerine yapılan huzur ücreti ödemelerinin yukarıda irdelenen yasal düzenlemelere göre kapsamlı bir incelemeye tabi tutulmasında fayda bulunmaktadır.
0 yorum